Bir adam ilticacı barınma yerinde bekliyor.
Kaynak: VluchtelingenWerk Nederland / Goedelle Monnens
Haberler

Hollanda'da ilticacıların daha iyi bir şekilde barındırılması için yeni yasa kabul edildi

Yayınlama: 24.01.2024 00:00

Hollanda'da ilticacıların barındırılmasını iyileştirecek yeni bir yasa kabul edildi. Bu yasa nedeniyle, Hollanda belediyelerinde tüm mültecileri barındıracak yeterli sayıda barınma yeri oluşturulmalıdır. Yasa, 1 Şubat 2024'te yürürlüğe girecek.

Hollanda'da bir süredir iltica başvurusunda bulunan kişiler için çok az sayıda barınma yeri bulunuyor. İltica oturum iznine sahip olup henüz bir ev edinmemiş kişiler için de yeterli yer bulunmuyor.

Bu nedenle barındırma yerleri genelde çok dolu oluyor. Barınmaya uygun olmayan acil durum yerleri de kullanılmaktadır. Çadır ve etkinlik salonları gibi. Ve insanlar geçici bir yerden diğerine taşınmak zorunda kalıyor.

Ter Apel'de yeterli barınma yeri yok ve durum güvenli değildir

Bu sayfada Hollanda'daki barınma yeri sıkıntısı ve Ter Apel'deki kötü koşullar hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Belediyeler barınma yeri ayarlamak zorunda bırakılıyor

Centraal Orgaan opvang Asielzoekers (COA)
uzun süredir belediyelerden daha fazla barınma yeri ayarlamalarını talep ediyor. Ama pek çok belediye bunu yapmıyor çünkü bu onların sorumluluklarına girmiyor. 23 Ocak 2024 Salı günü kabul edilen yeni yasayla barınma yerinin sorumluluğu belediyelere devredildi.

Güvenlik ve Adalet Bakanlığı, yeni yasayla belediyelere insanları barındırma zorunluluğu getirebiliyor. Bir belediyenin kaç kişiyi barındırması gerektiği o belediyenin sakinlerinin sayısına bağlıdır. Büyük belediyeler küçük belediyelere göre daha fazla insanı barındırmak zorundadır. Bu şekilde barınma, adil bir şekilde dağıtılmış oluyor. Belediyeler ve bölge sakinleri de barınma hususuna daha iyi hazırlanabilmiş de olacaklar.

Barınma yeri sayısını ayarlamak için belediyeler birbirleriyle iş birliği yapabilir

Tüm belediyelerin bir barınma merkezinin olması gerekmiyor. Bir eyaletteki belediyeler birlikte bir plan düzenleyebilirler. Mesela bir belediye daha fazla barınma yeri ayarlayabilir, böylece başka bir belediyenin hiçbir şey yapmasına gerek kalmaz.

Belediyeler barındırmayı nasıl organize edeceklerine kendileri karar verebilir. Örneğin şu hususları yapabilirler:

  • Büyük bir barınma yeri inşa etmek (100'den fazla kişi için).

  • Birkaç küçük ölçekli barınma yeri inşa etmek (100'den az kişi için).

  • Oturum izni olan kişilere kendi belediyelerinde gereken minimum miktardan daha fazla ev vermek.

Eyaletin planı düzgün işlemediğinde İlticadan Sorumlu Devlet Bakanı müdahale edebilir. Devlet Bakanı bu durumda belediyeleri daha fazla yer ayarlamaya zorlayabilir.

Yeni kurallar, hemen yeni barınma yerleri yaratmıyor

Yeni kuralların gerçekten bir şeyleri değiştirmesi biraz zaman alacaktır. Yasa 1 Şubat 2024'te yürürlüğe girecek ancak, belediyelere öncelikle bir plan hazırlayıp danışmak için 9 ay süre tanınacak. Bu nedenle geçici barınma yerlerine şu an hâlâ ihtiyaç duyulacaktır. Ve koşullar da hemen iyileşmemektedir.

Dışişleri Bakanı yakın zamanda yeni barınma yerlerinin kurulacağını umuyor. Ancak, her şeyin gerçekten düzgün bir şekilde düzenlenmesi yıllar alabilir.

Barınma yerinden memnun değilseniz bunu yapabilirsiniz

COA tarafından sunulan barındırmadan memnun kalmamanız durumunda neler yapabileceğinizi bu sayfada okuyabilirsiniz. Örneğin COA veya belediye ile konuşabilir, şikâyette bulunabilir veya protestoda bulunabilirsiniz.

Koalisyon müzakereleri nedeniyle yasanın geleceği hâlâ belirsizdir

Pek çok siyasi parti yeni yasadan memnun. COA ve birçok belediye de öyle. Ancak bazı siyasi partiler yeni yasaya karşı çıkıyor. Örneğin PVV, VVD, NSC ve BBB. ulusal seçimlerin sonuçlarından

bu yana yeni bir hükümet konusunda birbirleriyle müzakere içindeler.

Bu partilerin birlikte hükümet kurması halinde bu durumun hukuk açısından sonuçları olabilir. Yeni bir hükümet yasayı hemen kaldıramaz ancak, yasayı değiştirebilir. Veya mevcut hükümetin şu an tasarladığından farklı bir şekilde uygulayabilir.


Bu makale hakkında ne düşünüyorsunuz?